GÜNDEM Haber Girişi : 01 Haziran 2010 13:33

Nusaybin Kent Konseyi, Sınıra Sac duvar örülmesine tepki gösterdi

Nusaybin Kent Konseyi, Sınıra Sac duvar örülmesine tepki gösterdi
Mardinin Nusaybin ilçesinde Türkiye Suriye sınırını ayıran dikenli tellerin arkasına sac duvar örülmesi nedeniyle Yerel gündem 21 Nusaybin Kent Konseyi Basın açıklaması yaptı.
Nusaybin Kent Konseyi, Sınıra Sac duvar örülmesine tepki gösterdi
Haber - Foto: Arif Altunkaynak

Kameraman: Abdullatif Altunkaynak
Mardin’in Nusaybin ilçesinde Türkiye – Suriye sınırını ayıran dikenli tellerin arkasına sac duvar örülmesi nedeniyle Yerel gündem 21 Nusaybin Kent Konseyi Basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “yapım amacını anlamakta zorlandığımız, görüntü kirliliği yaratan, görüş mesafesini sınırlayarak psikolojik rahatsızlığa sebep olan bu teneke duvarın yapımının durdurulması, onun yerine Nusaybin kent sınırlarındaki mayınlar temizleninceye kadar, çocuklar başta olmak üzere sivil insanların mayınlı alanlara girmelerinin tamamen engellenmesi amacıyla gerekli tel örgünün çekilmesi, mayınlı alanların sürekli gözetim altında tutulması için yetkili ve ilgili tüm kurumları göreve çağırıyoruz” denildi.
 Nusaybin Barış Parkında toplanan grup adına basın açıklaması metnini okuyan Yerel Gündem 21 Nusaybin Kent Konseyi Genel sekreteri Raif Yaman, süreç içerisinde halkların birbirinden ayrılmasına sebep olan mayınlı alanlar, dikenli teller ve vize uygulamalarının tarihine değindi.
 1950’li yıllara kadar sınırlarda mayın olmadığını kaydeden Yaman basın açıklamasını şöyle sürdürdü;

“Dönemin askeri yetkililerinin çeşitli basın yayın organlarına yaptıkları açıklamalardan da anlaşıldığı gibi mayınlamanın devletlerarası sınır güvenliğini sağlamak için değil, kaçakçılığı önlemek amacıyla yapıldığı dile getirilmiştir. Bir süre sonra döşenen mayınlara tel örgüler eklendi. Bu mayın tarlaları yarım yüzyıldan fazladır gerek Nusaybin gerekse Kamışlı nüfusuna kayıtlı yüzlerce insana mezar oldu. Binlerce insan yarım kalmış bedenleriyle, hayatlarının kalan kısmını yaralı, sakat, engelli, felçli olarak yaşamaya mahkûm oldu. Günümüzde artık devlet sınırlarının mayınlarla, duvarlarla, tellerle korunamayacağı ülkemiz dâhil çağdaş devletlerin hepsi tarihi tecrübeleriyle anlamışlardır. Bu bilince vardıkları için mayın temizleme projeleri üzerinde çalışıyorlar. Mayın tarlalarını ölüm tarlalarından organik tarım ve benzeri zirai çalışmaların yapılacağı yaşam tarlalarına dönüştürmek için çaba sarf ediyorlar. Avrupa Birliği üyesi devletlerin sınırlarında olduğu gibi iyi komşuluk ilişkileri, sınırdaş ülkelerin uluslar arası sözleşmelerle garanti altına alınan insan hak ve özgürlüklerine uymaları en etkili, medeni ve insani sınır güvenliğidir”.

Geç de olsa Birleşmiş milletler başta olmak üzere çeşitli ulusal ve uluslar arası sivil toplum kuruluşları mayın tarlalarının vahşet tarlaları olduğunu kabul ettiği belirtildiği açıklamada, “Başta masum çocuklar olmak üzere, sivil insanların yaşamlarını, kollarını, bacaklarını, vücutlarının çeşitli uzuvlarını bu vahşet tarlalarında bırakmalarına seyirci kalmak istemediler. Tüm bu farkına varma gerçeği sonucunda kara mayınlarını tamamen yasaklayan Ottowa Sözleşmesi imzalandı. Mayınlar artık sadece sınırlarda değil ülkenin her tarafında can almaya devam ediyor. Türkiye Ottowa Sözleşmesine taraf devletlerden biridir. Devlet yetkililerimizi Ottowa Sözleşmesinin gereğini yapmaya çağırıyoruz” denildi.
 
Açıklama; “Yetkilileri yerleşim alanlarının etrafındaki mayınların bir an önce temizlenmesi için gerekeni yapmaya davet ediyoruz” sözleriyle sona erdi.
B asın açıklamasına Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Dinç, Esnaf ve Sanatkârlar Odası başkanı Abdulgani Bilge, Kuyumcu ve Sarraflar Derneği başkanı Takyeddin Aktaş, Kurdi-der başkanı Abdullah Alper, Eğitim –sen ve Belediye yöneticileri katıldı. / Nusaybinim.com