GÜNDEM Haber Girişi : 31 Mayıs 2010 17:10

Nusaybin'den İsrail'e kınama

Nusaybin'den İsrail'e kınama
İsrail'in Filistin'e insani yardım götüren gemiye yaptığı saldırı sonrası Dünyanın çeşitli bölgeleri ve tüm yurtta olduğu gibi Nusaybinde de İsraile tepki vardı.
Nusaybin'den İsrail'e kınama
Haber - Foto: Arif Altunkaynak

Kameraman: Abdullatif Altunkaynak
İsrail'in Filistin'e insani yardım götüren gemiye yaptığı saldırı sonrası Dünyanın çeşitli bölgeleri ve tüm yurtta olduğu gibi Nusaybin’de de İsrail’e tepki vardı.
Nusaybin Barış Parkında toplanan Eğitim bir sen, Türk Eğitim sen, Türk Diyanet vakıf sen, Anadolu Gençlik Derneği, Diyanet sen, Nuspek-der ve Sağlık sen üyeleri İsrail’i kınadı.
 Grup adına Basın açıklaması metnini okuyan Eğitim bir sen temsilcisi Abdulselam Demir, “Mazlum Filistin halkına insani yardım götürmekten başka amacı olmayan ve İsrail komandoları tarafından vahşice öldürülen şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına, milletimize ve tüm İslam âlemine başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyoruz” sözleriyle basın açıklamasına başladı. 

Demir açıklamasını şöyle sürdürdü;
“800 civarında olan ve insanlık onurunu kurtarmaktan başka hiçbir amacı olmayan bu güzel insanlarımız şu anda İsrailli haydutlar tarafından rehin ve esir olarak tutulmaktadır. Gemilerin muhabere sistemleri haydutlar tarafından tahrip edildiği için kendilerinden sağlıklı bir haber alınamamaktadır. Dünyanın otuz iki farklı ülkesinden bir araya gelerek bu kutlu girişimi başlatan kahraman insanlarımızın da bir an önce özgürlüğüne kavuşmalarını mazlumların ve kimsesizlerin rabbi olan yüce Allah’tan niyaz ediyoruz.
Bu saldırı tüm insanlığa karşı yapılmış bir saldırıdır. Başta milletimiz olmak üzere bütün insanlık bu vahşete seyirci kalmayacak, gerekli tepkiyi gösterecektir”.
 - HİTLER HATIRLATMASI
 Basın açıklamasının devamında Hitlerin Yahudilere karşı yaptığı zulmü de hatırlatan Demir açıklamasına şöyle devam etti
“500 yıl önce dünyanın dört tarafında özellikle de Avrupa’da kıyıma uğratılan Yahudileri o gün mazlum oldukları için kendilerine kucak açan insanların torunları olarak, günümüzün mazlum halkı Filistinlilere yardım etmemiz de son derece doğa,l hatta elzemdir.
 İsrail dört yıl önce fosfor bombaları da dâhil en ağır silahları kullanarak bin beş yüz insanı katlederek Gazze’de taş üstünde taş bırakmadı. Yıkılan evler İsrail ambargosu nedeniyle onarılamamıştır. Hastaneler, okullar, meskenler hala viran durumdadır. Elbise, temel gıda, kap-kaçak, çocuk maması ve ilaç dâhil hiçbir malzemenin Gazze’ye girmesine İsrail izin vermemekte ve dünya buna seyirci kalmaktadır.
 Gazze’li kahraman kardeşlerimiz ise asaleti esarete tercih etmekte ve onurluca direnmeye devam etmektedir.
 
Hiç bir hukuk ve uluslar arası sözleşmeye riayet etmediği için gittikçe yalnızlaşan ve Lübnan yenilgisini hazmedemeyen İsrail yeni çılgınlıklar peşindedir.
Haydut devlet İsrail, yükü sadece insani yardım olan gemilere saldırarak, uluslararası hukuku ihlal etmiş ve insanlık suçu işlemiştir.  Bu saldırıyı yapanlar ve saldırı emrini verenler derhal uluslar arası mahkemelerce yargılanarak hak ettikleri ağır cezalara çarptırılmalıdır.
 ROTAMIZ FİLİSTİN YÜKÜMÜZ ÖZGÜRLÜK gemileri bütün insanlık için ve hepimiz için bir semboldür. Rahmet sembolüdür, Özgürlük sembolüdür, Zulme ve haksızlığa başkaldırı sembolüdür, Bu hayırlı kervanın yola koyulmasına öncülük eden İHH insanlığın ortak vicdanıdır. Ve bu Gemiler kimsesizlere kimse olma, zayıflara himaye olma sembolüdür.
Bu gemilerdeki insani yardımlara ve yardımsever insanlara yapılan tecavüzü şiddetle telin ediyoruz. Kadın, çocuk, yaşlı demeden yardımsever, silahsız ve sivil insanlara saldıran ve bunu bir alışkanlık haline getiren İsrail meşru bir devlet olamaz, olmamalıdır.
 Son tecavüzden sonra, tüm dünya devletleri ve uluslar arası kuruluşlar bu katil devletin uluslar arası meşruluğunu tartışmaya açmalıdır. Özelde Ortadoğu’da genelde tüm dünyada şiddet, terör ve cinayetlerin temelinde bu haydut devletin parmağı vardır. Başta ülkemiz olmak üzere tüm dünya ülkeleri,  katil devlet İsrail'le diplomatik, askeri ve ekonomik işbirliğini tamamen bitirmelidir.  Tüm dünya ülkeleri ambargo uygulayarak İsrail'i tecrit etmelidir. Spor etkinlikleri başta olmak üzere İsrail tüm uluslar arası yarışmalara sokulmamalı,  uluslar arası resmi ve sivil tüm kuruluşlardan üyeliği silinmelidir.
Bu vahşi olay karşısında milletimizin göstereceği her türlü tepki yerinde ve anlamlı olacaktır. Ancak,  haklı tepkilerimizi ortaya koyarken Türkiye'yi uluslar arası toplumda zor durumda bırakmamak için milletimiz dikkatli olmalı ve haklı iken haksız bir konuma düşmemelidir. Bu duygular içinde tekrar tüm insanlığın başı sağ olsun diyor, şehitlerimize rahmet, yaralılara acil şifalar ve rehin tutulanların bir an önce özgürlüklerine kavuşmalarını diliyoruz.
 Her türlü zulme ve zalimlere karşı adalet ve hukuktan yana olmak bizim şiarımızdır.
 Yaşasın özgürlük mücadelemiz! Yaşasın hak ve hukuk mücadelemiz! Yaşasın kardeşlik ve Adalet mücadelemiz!”
 Demir’in açıklamasından sonra Diyanet-sen başkanı Muhittin Alpergin saldırılarda hayatını kaybeden ve yaralılar için dua etti.
 İsrail Bayrağının da yakıldığı gösteri sonrası grup sessiz bir şekilde dağıldı. / Nusaybinim.com - Nusaybin Postası Gazetesi