GÜNDEM Haber Girişi : 26 Mayıs 2010 14:51

Nusaybin'de Kesk'in 1 Günlük iş bırakma eylemi

Nusaybin'de Kesk'in 1 Günlük iş bırakma eylemi
Kamu Emekçileri Konfederasyonu'na (KESK) üye ve Belediye iş sendikasına bağlı kamu çalışanları Mardinin Nusaybin ilçesinde bir günlük iş bırakma eylemi yaptı.
Nusaybin'de Kesk'in 1 Günlük iş bırakma eylemi
KESK'İN 1 GÜNLÜK İŞ BIRAKMA EYLEMİ
- EĞİTİM – SEN BAŞ TEMSİLCİSİ NECDET ASLAN
“BİZ, EMEKÇİLERİN % 41’İNİN GÜVENCESİZ, KAYIT DIŞI ÇALIŞTIRILDIĞI, ÖZELLEŞTİRMELERE MARUZ BIRAKILDIĞI, 12 SAAT ÇALIŞMA SAATLERİNİN NORMAL GÖRÜLDÜĞÜ BİR ÜLKE İSTEMİYORUZ”

 
Haber / Fotoğraf / Kamera:
Abdullatif ALTUNKAYNAK - Murat YAMAN - Arif ALTUNKAYNAK
Kamu Emekçileri Konfederasyonu'na (KESK) üye ve Belediye iş sendikasına bağlı kamu çalışanları Mardin’in Nusaybin ilçesinde bir günlük iş bırakma eylemi yaptı. Sabah iş yerlerine gelen memurlar ve işçiler, iş yerleri önünde önlüklerini giyerek davul-zurna eşliğinde grev yaptı.

 Daha sonran Nusaybin Belediyesi ve Kesk binası önünde toplanan gruplar, ellerindeki bayraklarla Barış Parkına yürüdü. 
     Barış Parkında grup adına basın açıklaması metnini okuyan Eğitim – sen Baş temsilcisi Necdet Aslan, daha dün Zonguldak’ta toprağın altında kalan maden işçileri, ekmek, güvenceli çalışma koşuları, özgürlük, demokrasi, baskısız, insan onuruna yaraşır bir yaşam için alanlara döküldüklerini belirterek açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Haklarımız ve özgürlüklerimiz için dayanışma içindeyiz. Adalet, eşitlik, demokrasi ve sendikal haklarımız için omuz omuzayız. Bugün ülkemizde emekçilerin yarısı kayıt dışında, kuralsız, güvencesiz çalışıyor. Esnek çalışma biçimleri kural haline geliyor. 4-C, 4/B,50/D uygulamalarına, kölelik düzenine mahkûm ediliyor. Sendikasızlaştırma yaygınlaşıyor, sendikal örgütlenmenin önüne engel üzerine engel çıkarılıyor. Örgütlenen emekçiler işten atılıyor. Başta madenler ve tersaneler olmak üzere, iş kazası adı verilen cinayetler önlenemiyor.
 Biz özgürlük, eşitlik, barış ve demokrasi istiyoruz. Maden kazalarının (kader ) olarak görülmediği bir ülke istiyoruz. Yarınlarımıza güvenle bakmak için işsizliğin ve yoksulluğun kökünün kazınmasını istiyoruz. Tüm emekçilerin grevli toplu sözleşmeli sendikal haklarının anayasal güvenceye kavuşturduğu bir ülke için sesimizi yükseltiyor, özgürlükten, eşitlikten, barış ve demokrasi taleplerimizden geri adım atmayacağımızı haykırıyoruz.
Biz, sokaklarında linç çetelerinin hüküm sürdüğü bir ülke, ırkçı, ayrımcı, şoven, cinsiyetçi ideolojilerin kuşattığı bir devlet istemiyoruz. Biz, üretilen, emekçilerin açlığa, işsizliğe, sefalete itildiği, örgütlenmeye çalışanların baskı gördüğü, hak arayanların şiddete maruz kaldığı bir ülke istemiyoruz. Biz emekçilerin % 41’inin güvencesiz, kayıt dışı çalıştırıldığı, özelleştirmelerle maruz bırakıldığı, taşeron sistemi adı altında kölelik ücretlerinde zorlandığı, 12 saat çalışma saatlerinin normal görüldüğü bir ülke istemiyoruz.  Biz, milyonlarca emekçinin insanlık dışı asgari ücret dayatması altında yaşadığı eğitim ve sağlık hizmetlerinin paralı hale getirildiği, emeklilerin geçim sıkıntısından bezdirildiği bir ülke istemiyoruz. Biz, tüm yasa ve uygulamaların, sermayenin talepleri etrafında şekillendirdiği, her şeyi para ve piyasa mekanizmalarına terk edildiği bir ülkede yaşamak istemiyoruz”.
 
Basın açıklaması sonrası aralarından BDP ilçe başkanı Süleyman Çiftçi, Kesk ve Belediye İş’e bağlı üyeler ile vatandaşlar Barış Parkında davul – zurna eşliğinde halay çekti.
Grev eylemcileri daha sonra sessiz bir şekilde dağıldı. / Nusaybinim.com - Nusaybin Postası Gazetesi