GÜNDEM Haber Girişi : 17 Mart 2012 09:33

Eğitim-Sen'den Halepçe Etkinliği

Eğitim-Sen'den Halepçe Etkinliği
Mardinin Nusaybin İlçesinde Eğitim- Sen Halepçe katliamının 24. yıl dönümü nedeniyle anma programı düzenledi.
Kenan Asman - Abdullatif Altunkaynak - Nusaybinim.com
Mardin’in Nusaybin İlçesinde Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim- Sen) Halepçe katliamının 24. yıl dönümü nedeniyle anma programı düzenledi.

Mitanni Kültür Merkezi’nde düzenlenen gece, Halepçe’de katledilen binlerce insanın fotoğraflarından oluşan 'fotoğraf sergisi' ile başladı.

Fotoğraf sergisinden sonra yönetmenliğini Akram Haydo’nun yaptığı  'Halepçe- Kayıp Çocuklar (Halabja) adlı kısa film galası yapıldı. Galanın açılış konuşmasını yapan Eğitim-sen Baş temsilcisi Abdullah Gökçe, İnsanlık tarihinde utançla anılan, tarihe kara bir leke gibi düşen tarihler olduğunu kaydederek bunlardan birisinin de 16 Mart 1988 olduğunu söyledi.

Gökçe şöyle konuştu;
"16 Mart 1988'de Halepçe'de kullanılan hardal gazıyla binlerce insan yaşamını yitirdi. Halepçe'de yaşananlar İkinci Emperyalist Paylaşım Savaşının sonlarında Japonya'nın Nagazaki ve Hiroşima kentlerinde atom bombalarının yol açtığı insanlık dramının bir benzeri oldu. Oysa Nagazaki ve Hiroşima'nın ardından, kitlesel imha gücüne sahip kimyasal silahların kullanılması insanlık suçu sayılmış ve lanetlenmişti. Buna rağmen Nagazaki ve Hiroşima'dan sonra Halepçe'de yaşayan binlerce insan uçaklardan atılan Hardal ve Sarin gibi kimyasal gazlarla katledilerek kentte canlı bırakılmamıştır.

Bu katliamın ardından bölgede hayatta kalanlar da komşu ülkelerin sınırlarına yığılmış, yığıldıkları sınır boylarındaysa bambaşka dramlar yaşanmıştır. Bir halkı topyekün imha etmeyi hedefleyen katliam, hayatta kalanlara da zorlu göç yolları dışında seçenek bırakmamıştır.

Halepçe'de canlı bırakmayan kimyasal saldırının kendisi kadar acı olan başka bir şey de dünyanın gösterdiği tutum olmuştur. "Uygar dünya" bu saldırıya karşı sessiz kalmıştır. Sadece Avrupa değil, dünyanın geri kalanı da bu katliama sessiz kalmıştır. Örneğin Halepçe katliamının yapıldığı günlerde toplanmış olan İslam Konferansı Zirvesi'nde de sanki böyle bir katliam olmamış gibi davranılmıştır. Günümüzde de buna benzer  katliam ve toplu cinayet girişimleri Kürtlerin kaderiymiş gibi devam etmektedir. Roboskide de yaşanan tam da budur. 34 insanımızın katledilmesi bedenlerinin uçaklardan atılan bombalarla  parçalanması ve üzerinden 77 gün geçmesine rağmen faillerin cezalandırılmaması pekte değişen bir şeyin olmadığını göstermektedir. Anlaşılan odur ki Kürtlere yönelik imha sabit kalmakta ama araçlar değişmektedir.

Halepçe'nin yıldönümünde unutulmaması gereken en önemli şey, bu katliamın tek sorumlusunun eli kanlı bir diktatör olmadığıdır. Önemli olan diktatörlerin bu tür katliamları yapacak cesareti nereden bulduklarıdır. Halepçe'nin de gösterdiği gibi, güç dengeleri, çıkarlar vb. gibi nedenlerle sessiz kalındığı sürece, katliam gerçekleştirecek bir diktatör her zaman bulunacaktır. Halepçe'nin ve insanlık tarihinin karanlık sayfalarında yer bulan  Kamışlo, Şengal, Roboski, Çorum, Maraş, Sivas, Gazi ve Beyazıt olayları benzer katliamların sorumluluğunu sadece katliam kararı veren ve gerçekleştiren değil, bu katliamlara sessiz kalanlarındır da. Ve bu tür katliamları önleyebilecek tek güç, halkların, emekçilerin örgütlü gücü ve barış konusundaki ısrarıdır.

Bizler, eğitim ve bilim emekçileri olarak, başka katliamlar olmasın diye savaşlar ve işgallere son verilsin diye azınlık ve farklı kimlikler üzerinde baskı, tutuklama ve zulum uygulanmasın diye eşitlik için, barış için, kardeşlik için mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Yeni Halepçe'lere meydan vermemek için, barış, eşitlik, özgürlük, adalet ilkeleri etrafında mücadelemizi yükselteceğiz"

Halepçe- Kayıp çocuklar adlı film salondakilere duygulu anlar yaşattı. Gecenin sonunda film yönetmeni ile söyleşi yapıldı.

Halepçe katliamında ortadan kaybolan binlerce kişinin hikayesini anlatan kısa film için film yönetmeni Haydo; "Acımızı anlatan küçük kareler bunlar" dedi.
Film giderlerini kendisinin finanse ettiğini dile getiren yönetmen "istenirse Halepçe’den uzun metrajlı set filmi de çıkar" dedi.