MARDİN Haber Girişi : 28 Şubat 2019 12:22

28 Şubat tepkisi: Mağdurların içeride tutulmasına anlam veremiyoruz

28 Şubat tepkisi: Mağdurların içeride tutulmasına anlam veremiyoruz
28 Şubat darbesinin yıl dönümü dolayısıyla STK temsilcilerinin ortak tepkisi; "Mağdurlarının halen içeride tutulmasına anlam veremiyoruz, bir an önce serbest bırakılsın." oldu.

28 Şubat darbesinin yıl dönümü dolayısıyla STK temsilcilerinin ortak tepkisi; "Mağdurlarının halen içeride tutulmasına anlam veremiyoruz, bir an önce serbest bırakılsın." oldu.

28 Şubat 1997 yılında gerçekleştirilen askeri darbenin üzerinden tam 22 yıl geçti. Askeri vesayetin öncülüğünde yargı, bürokrasi, medya ve sermaye bileşenlerinin kirli ittifakıyla inançlı insanları hedef alan süreç, Türkiye tarihinde kara bir leke olarak duruyor.

Toplumuna yabancılaşan ordu, siyaset, yargı ve medya tarafından İslami duyarlılığı olan kişilere ve kurumlara karşı sistematik ve kurumsal bir zulüm uygulandı. İnanç ve ifade özgürlüğü gibi temel haklar ortadan kaldırıldı.

Milyonlarca insana zulüm yapılırken, on binlercesi de işinden edildi. Binlerce öğretmen ve bir o kadar memur baskılara dayanamayıp istifa etmek zorunda kaldı. Öğrenciler istedikleri üniversitelerde eğitim göremeyerek, hayalleri yarım kaldı.

28 Şubat döneminde yaşanan hukuksuzluklar gündemdeki yerini korurken, çok acı olaylar yaşandığı için o gün hiç unutulmadı ve unutulmayacak.

Mardin’de faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşları temsilcileri, darbenin yıl dönümü nedeniyle İLKHA’ya konuştu.

- “En başta imam hatipler büyük mağduriyetler yaşadı”

Mardin İmam Hatipliler Derneği (MARİMDER) Başkanı ve ÖNDER Mardin İl Temsilcisi Abdulsamet Yılmaz, 28 Şubat’ta katsayı ve başörtüsü gibi engellere maruz kalan, ortaokulları kapatılan imam hatiplilerin büyük mağduriyet yaşadığını hatırlattı.

Yılmaz, “28 Şubat post modern darbesinde çok zor günler geçirdik. En başta imam hatip okullarına büyük bir darbe vuruldu. Katsayı ve başörtüsü gibi engellemelerin yanında imam hatip okullarının orta kısımlarının kapatılmasıyla büyük bir zulüm yapıldı. Gerek kat sayısı gerek başörtüsü yasağı ve gerekse de okulların kapatılması, imam hatiplilere büyük zararlar verdi. O dönemde artık kimse çocuklarını bu okullara gönderemiyordu, büyük bir korku psikolojisi hâkimdi, aileler baskı altındaydı.” diye konuştu.

- “28 Şubat’ı ve faillerini kınıyoruz”

28 Şubat yargı kararlarının tekrar gözden geçirilmesini isteyen Yılmaz, şunları söyledi: “Evet, belki birçok mağduriyet giderildi, ancak hâlâ cezaevlerinde olan mağdurlar var. Bu da bizi rahatsız etmektedir. Bu mağduriyetlerin bir an önce giderilmesini istiyoruz. 28 Şubat mağdurlarından kimisi 23 yıldır hâlen cezaevlerindedirler. 23 yıldır ailelerin cezaevi kapılarında olmaları utanç vericidir. Bu insanların ne suçu vardı? Bu konunun üzerinde durulması lazımdır. Mağduriyetleri devam eden kişilerin mağduriyetleri bir an önce giderilmelidir. İnşallah bu halk, bir daha 28 Şubat’ları görmez, görmeyiz. 28 Şubat’ı ve faillerini kınıyoruz. Malum Şubat ayındayız. Şubat ayı şehadet ayıdır. Bu vesileyle Mısır’daki şehitlere Allah’tan rahmet diliyorum.”

- “28 Şubat mağdurlarının içerde tutulmasına anlam veremiyoruz”

Memur Sen ve Eğitim Bir-Sen Mardin İl Başkanı Eyüp Değer de, 28 Şubat mağdurlarının halen cezaevinde tutulmasına anlama vermediğini, söz konusu mağdurların bir an önce serbest bırakılması gerektiğini belirtti.

Değer, “28 Şubat, insanları dininden, diyanetinden uzaklaştırılması adına yapılan bir projeydi. Toplumu yeniden dizayn projesiydi ve bu projede dindar kesim tamamı ile kamusal alandan dışlanmaya çalışıldı. Onların inançlarını yaşama özgürlükleri ellerinden alınmıştı. Başörtülü bacılarımız üniversitelerde, turnikelerde hapsedilmişti. Okullarımızda inançlı görevliler tamamıyla uzaklaştırılmaya çalışıldı. Bu konuda toplumumuz yıllarca sürecek olan bir mağduriyet yaşadı ve şu anda da 28 Şubat mağdurları maalesef hala 28 Şubat'ın dayatmaları sonucunda cezaevlerinde mahkûm konumundadır. Biz bunların masun olduğuna inanıyoruz. Tamamıyla bir projeydi, özellikle 15 Temmuz’dan anlıyoruz ki; FETÖ kumpaslar yapmış ve toplumu geren toplumu birbiriyle çalıştıran noktalarda ayrıştırmacı bir durum takılmış ve bununla ilgili de komplolar düzenlemiş. Bu komploların bilmesine rağmen hala 28 Şubat mağdurlarının içerde tutulmasını da biz anlayamıyoruz. Bir an önce mağdur ve mazlumların dışarı çıkarılmasını ve hakların iade edilmesini istiyoruz.” dedi.

- “Geriye dönük dosyaların yeniden görülmesini talep ediyoruz”

28 Şubat darbesinin ülkenin yüz kararı olduğunu belirten Büro Memur-Sen Mardin Şube Başkanı Ümit Unat, darbe sürecinde insanların hem inanç hem de eğitim özgürlüklerinin ellerinden alındığını ifade etti.

Unat, “Şu an ülkedeki krizin bir nedeni de 28 Şubat darbesidir. Çünkü darbe sürecinde imam hatip okulları kapatıldı, meslek liseleri atıl durumda oldu. Bundan dolayı kalifiye elaman yetişmedi. İşletmeler, teknik eleman sıkıntısını çok ciddi anlamda yaşamaktadırlar. 28 Şubat'ta alelacele insanlar yargılandı, müebbet hapis cezası ile cezaevlerine konuldular.  Hayatlarında gitmedikleri yerlerde işlenen bir cinayetten dolayı hüküm yemiş insanlar var. Şu an cezaevinde bulunan Müslüman kardeşlerimiz var. 15 Temmuz darbesini gerçekleştiren FETÖ terör örgütünün atadığı hâkim ve savcılar bu insanları yargıladı. Ergenekon ve Balyoz dosyalarında büyük silahlar ve lav silahları olmasına rağmen hepsi beraat etti. Yeni baştan yargılanma şans verildi ama o dönemde yargılanıp hüküm giyen insanlar için hiçbir şey yapılamadı. Bu bizim için üzücüdür. Biz 28 Şubat'ın bitmesini istiyoruz ama bitmedi. Suçlu olanlar cezaevinde kalsın ama suçsuz olanlara yeniden yargılama yolu açılsın ve serbest bırakılsın. 7-8 defa müebbet alıp şu an cezaevinde bulunan kardeşlerimiz var. Bir an önce bu geriye dönük dosyaların yeniden görülmesini talep ediyoruz.” dedi.

- “28 Şubat kanayan yaradır”

Emekli Memur Sen Mardin İl Başkanı Salih Çalhan ise 28 Şubat’ın kanayan bir yara olduğunu ve mağduriyet giderilmeden yaranın kanamaya devam edeceğini söyledi. Çalhan, "28 Şubat sürecinde; başörtüsü eylemine, yapılan haksızlıklara, ya da Müslümanların dini vecibelerini yerine getirme noktasında basın açıklaması ile yürüyüşlere katıldığı için yargılanıp haksız ve hukuka aykırı bir şekilde ceza almış birçok insan vardır. Bu insanların çoğu 22 yıl üzerinden geçmesine rağmen hala cezaevlerindedir. 28 Şubat kara bir lekedir 28 Şubat mağdurlarının bir an önce affedilmesi ve onları af yasası içinde çıkartılmasını istiyoruz.” diye konuştu.

- “Çok büyük acılar yaşandı”

Kendisinin de 28 Şubat mağdurlarından olduğunu ifade eden Enerji Bir-Sen Mardin İl Başkanı Mürsel Mirzeoğlu, namaz kıldığı için defalarca gözaltına alındığını anımsattı.

Mirzeoğlu, “28 Şubat için ‘bin yıl sürecek’ dediler ama sadece bir yıl sürdü. 28 Şubat’ta Müslümanlara zulüm ve tecrit vardı. Çok büyük acılar yaşandı, Allah bir daha o günleri yaşatmasın. Ben şahsen de 28 Şubat'ta mağdur olmuş bir insanım. Şahsıma da o zaman baskılar yapıldı, gözaltına alındık. Hiçbir suçunuz olmaması rağmen gözaltına alınıyorduk. Varsa bir suçumuz o da namaz kılmaktı.  Biz bunları yaşadık, inşallah bundan sonraki nesiller bunları yaşamaz. Tek temennimiz budur.” dedi.

- “28 Şubat çok kötü anıları olan bir süreç oldu”

Genç Memur-Sen Mardin İl Başkanı Bilal Ocakhanoğlu, 28 Şubat'ın özgürlüklerin kısıtlandığı, gençlerin üniversite kapılarından çevrildiği, Allah'ın emri olan başörtüleri ve dini hürriyetlerinin ellerinden alındığı ve imam hatiplerin kapatıldığı çok kötü anıları olan bir süreç olduğunu söyledi.

Ocakhanoğlu, “O süreçte birçok kardeşimiz kendi temel hakları olan eğitim haklarından mahrum kalmışlardı. Bu yüzden üniversite okuyamadıkları için iş sahibi olamadılar, memurluk yapamadılar, devlet kurumlarına giremediler. Müslümanlar büyük zorluklarla karşılaştılar.  Birçok kardeşimiz cezaevlerine düştüler ve halen cezaevlerinde olan ağabeylerimiz var. Bu sürecin bir daha yaşanmamasını istiyoruz. Allah'ın emri olan vecibeleri yerine getirirken özgürlüklerin kısıtlanmamasını umuyoruz. Allah, o günleri bir daha yaşatmasın.” diye konuştu.